Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak ta tanımlanır. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Karışımın %45-50`sini oluşturan cıva, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi meydana getirmiş olur. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir.
Amalgam dolgudaki cıvazehirli değildir. Cıvadiğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan cıvamiktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha küçüktür. Bütün bilimsel araştırmalarla civanınzararsız olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar söküldüğünde civanınoluşturduğu düşünülen bazı hastalıkların iyileştiği iddia edildiği halde bilimsel olarak ispatlanamamıştır.
Amalgam hala en zararsız, en uzun ömürlü ve en ucuz dolgu maddesidir. Yılda, bir milyardan fazlaamalgam dolgu yapıldığı hesaplanmıştır. Diğer dolgu maddelerine oranla çok daha kısa zamanda ve kolay uygulanabilirler. Porselen, altın ve beyaz dolgular gibi dolgu malzemeleri hem daha pahalıdırlar hem de daha çok zaman ve dikkat isterler. Ayrıca altının dışındakiler amalgam kadar uzun ömürlü değildir. Amalgam ancak civayaalerjisi kesin olarak tespit edilenlerde kullanılmamalıdır ki, bu da yüzde birden çok daha düşük bir ihtimaldir. Gerekmediğinde amalgam dolgular sökülmemelidir. Çünkü hem gereksiz masraf getirmekte hem de dişe zarar verme ihtimalini arttırmaktadır.
Uygulamanın yapıldığı tarafı en az iki saat kullanmaması ve takip eden 24 saat içinde de dikkatli olunarak sert şeyleri o bölgede çiğnememesi hastalardan istenmelidir. Hastaya 24 saat geçtikten sonra polisaj işlemi için ikinci bir randevu verilmelidir. Bu uygulama, hem amalgamın metalik özelliklerini iyileştirme hem de kullanım sonrası restorasyonun anatomik ve fonksiyonel olarak tekrar gözden geçirilme imkanını sağlayacaktır.
Amalgam dolgulardan sonra kısa süreli bir sıcak-soğuk duyarlılığı olabilmekte ve bu zamanla kaybolmaktadır. Ancakender olsa da bazı kişilerde ağızda çeşitli metaller bulunduğunda ya da çatal gibi başka bir metal girdiğinde elektriklenmeden doğan hassasiyetler olabilmektedir.